Sebilci Hüseyin kimdir?
Canibim.Com

Sebilci Hüseyin kimdir? - Canibim.Com

Sebilci Hüseyin kimdir? biyografisi...

İstanbul Fatih semtindeki Sultanselim mahallesinde (bazı kayıtlarda Şehremini) doğdu

1913'te Balkan Harbi'nde askere alınmasının ardından I. Dünya Savaşı'nda hükümetin emriyle Veled Çelebi'nin (İzbudak) kumandanlığında, gönüllü Mevlevî dervişlerinden oluşan Mücâhidîn-i Mevleviyye alaylarının mutriban grubunda önce Halep, sonra da Şam cephesinde marş muallimliğiyle görevlendirildi.


Beş yıllık askerliğinin ardından tekkeler kapanıncaya kadar (1925) zâkirlik görevine devam etti. Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren bir süre başta Kemânî Memduh olmak üzere birçok ünlü sanatkârla birlikte İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde fasıl topluluklarında gazelhanlık ve hânendelik yaptı, özel ve resmî kurumlarda mûsiki dersleri verdi.


Bilhassa 1950'li yıllardan sonra mersiyehanlık kültürünün yavaş yavaş unutulmaya yüz tutması üzerine katıldığı mevlid merasimlerindeki icralarıyla daha çok mevlidhan olarak anılmaya başlandı. 1967 yılından vefatına kadar her yıl Konya'ya giderek orada mevlid merasimlerine iştirak etmeyi âdet haline getirdiği söylenir.


Hüseyin Sebilci, 28 Ağustos 1975'te Üsküdar'daki evinin kapısının önünde ansızın vefat etti. İki gün sonra Üsküdar'daki Yeni Vâlide Sultan Camii'nde kılınan öğle namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda, Karacaahmet Mescidi'nin bulunduğu adada defnedildi. Cenazesi, Sahaflar Şeyhi olarak tanınan Muzaffer Ozak'ın bizzat yönettiği tasavvufî gelenekle kaldırıldı. Mezar taşındaki 30 Ağustos'ta vefat ettiğine dair kayıt, doğru değildir.

 

Dinî mûsikide mersiye formunun son temsilcilerinden kabul edilen Hüseyin Sebilci, düzenli bir mûsiki öğrenimi görmemesine rağmen aldığı orta seviyedeki derslerle kendini yetiştirdi. Bahariye Mevlevîhânesi kudümzenbaşısı Şevki Dede, amcası Muhammed İzzet Dede ve Kasımpaşalı ünlü zâkirbaşı şeyh Mehmed Celâleddin Efendi'den dinî mûsiki; Selânikli Ahmed Efendi ve Ûdî Abdi Bey'den klasik mûsiki meşketti.


Gençlik yıllarında başta Tophane'deki Kādirîhâne, Kasımpaşa'daki Ali Aynî Baba Tekkesi, Karagümrük'teki Nûreddin Cerrâhî Tekkesi olmak üzere pek çok tekkede zâkirlik yaptı. Ayrıca Hâfız Şaşı Osman, Süleyman Karabacak ve Deli Hüseyin Efendi gibi dönemin meşhur mevlidhanlarıyla okuduğu mevlidlerle bu sahada şöhreti yayıldı.


Nâzik ve mütevazi kişiliğiyle tanınan Sebilci Hüseyin'in nota bilmemesine rağmen sahip olduğu kuvvetli usul bilgisi, eserleri okurken ona derin bir hâkimiyet sağlamıştır. Fazla iddialı bir sese sahip olmasa da kendine özgü gırtlak nağmeleri ve makam geçkileriyle âdeta yeni bir tavır ortaya koydu. Özellikle tekkelerdeki zikir esnasında tatbik edilen "perde kaldırma tavrı"nı çok iyi uyguladığı söylenir.

 

Kaside okurken tekrarlarda bir önceki güfteyi aynen okumayıp kendisinden bazı ilâveler yapması icracılığının önemli özelliklerindendir. Sebilci Hüseyin'in bestelediği ilâhi, tevşîh ve nefesler onun bestekârlık sahasındaki başarılarının açık bir göstergesidir.


Lirik ve parlak bir üslûpla bestelediği eserlerindeki usul ve güfte uyuşması bilhassa melodik yapının oluşumundaki en büyük etken olmuştur. Ahmet Gül, yaptığı çalışmada onun bestelemiş olduğu dinî eserlerden kırk iki tanesinin notasını güftesiyle birlikte tesbit etmiştir. Bir na't-ı şerif kaleme almış, bazı filmlerde de gazeller okumuştur.


Onun ilk Türk hava şehidleri için okuduğu, "Ağla annem, ağlamanın yeridir / Tayyareden düşen oğul Fethi'dir" mısraıyla biten "Hava Şehitleri Mersiyesi" plak haline gelmiş önemli bir kayıttır. Ayrıca özel toplantılarda kaydedilmiş pek çok ses bandı günümüzde mûsiki çevrelerindeki özel arşivlerde yer almaktadır.

 


Sebilci Hüseyin bir yönüyle Itrî gibidir. Segâh tekbir milyonlarca insanın dilindedir fakat çok az kimse onun bir Itrî bestesi olduğunu bilir. Aynen böyle Sebilci Hüseyin Efendi'nin "Güzel âşık cevrimizi çekemezsin demedim mi" bestesini de herkes bilir...

 

 

Ayasofya Camiindeki bu levhada Hazreti Hüseyin efendimizin mübarek ismini meşk etmiş Kazasker Mustafa izzet Efendi Fakat Hazreti Hüseyin efendimizin Nûn harfini yarım bırakıp uç kısmını kılıç gibi yaparak Kerbela’ya atıfta bulunmuş, imzasını da gözyaşı damlası şeklinde atmıştır.

 

 

 

Açıklama

Hüseyin Sebilci, Türk bestecisi ve müzik eğitimcisidir. 1894 yılında Şehremini'de dünyaya gelen Hüseyin Sebilci, seyyid bir soydan gelmektedir. Ağabeyi Mazhar ile birlikte tasavvuf hayatında önemli bir yer edinmiştir. Hüseyin Sebilci 1975'te Üsküdar'da vefat etmiş, Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir.

Tüm GÜNCEL MESELELER